GELENEK VE GÖRENEKLER GELİŞMEYİ ENGELLER Öncelikle Geleneğin kelime anlamı üzerinde duralım biraz."Bir toplumda,bir toplulukta çok eskilerden kalmış olmaları dolayısıyla saygın tutulup kuşaktan kuşağa iletilen,yaptırım gücü olan kültürel kalıntılardır".Gelenek ve göreneklerine bağlı insan; genellikle yeniliği reddeden,bu yenilenmenin atalarına saygısızlık olacağını düşünen,bilimsel adıyla muhafazakar insanlardır."Atalarının kemikleri sızlayacak","Biz babamızdan böyle mi gördük" ikilemlerini herhalde hepiniz duymuşsunuzdur.Bu kişiler örf adetlerini herşeyden üstün tutarlar.Muhafazakar(gelenkeleri ve göreneklerine bağlı olan ) insanlar çocuklarını da gelenek ve göreneklerine bağlı olarak yetiştirmeyi isterler.Atalarının bin yıl önce yaptığı davranışları bin yıl sonra uzay çağında kendi çocuklarına yaparlar.Bin yıl önce okur yazarlık,eğitim oranı %0,... küsürdü.Bin yıl önce kız çocukları okutulmazdı.Onun yeri yurdu kocasının yanıydı.Onun kocası döverdi de severdi de,hep kocasının ağzına bakardı.Kocasının yanında lafa karışmaz konuşma hakkı hatta düşünme hakkı bile yoktu.Belki de düşünememekten düşünmeyi bile unutmuştu.Onun yetenekleri,yapacakları bir makina gibi işlevleri daha beşikteyken kısıtlanmıştı.Söylemesi utanç verici olan daha ilk adımını bile atmadan onu hiç tanımadığı biriyle BEŞİKKERTMESİ yapmışlardı.Daha 15'inde 16'sında sosyal hakları temizlik,çamaşır,yemekle kısıtlanmış;daha sonra da kocaya verilmişti.Kocaya verildikten sonra hayatına bir yenilik eklenmişti.Çocuk yapmak...Belki okusaydı bir doktor,bir mühendis,bir öğretmen olacaktı.Sevdiğiyle kaçtığı için töre yüzünden öldürülmeseydi belki o da bir Halide Edip olacaktı.Onunda idealleri,amaçları,hedefleri olacaktı gelenek ve göreneklerine bağlı bir babası olmasaydı.O da kullanacaktı evrende Allah'ın sadece insana verdiği düşünme yeteneğini.İnsanlığa bir yararı olacaktı.Öbür dünya da insanlık için ne yaptın diye sorduklarında "bol bol çocuk yaptım" demeyecekti belki de...İşte bu örnek gelenek ve göreneklerin kız çocuklarından aldığı haklar.Diğer tarafta ise eline kalem yerine silah tutuşturan,okul sıralarına otturması yerine atın üzerine ottuturan,daha zar zor kendi parasının hesabını yaparken omuzlarına bir ailenin yükünü yükleyen,ağaç yaşken eğilir misali o daha küçükken,beynine farklı şeyler aşılanarak ileri de evliliğinde saygıyı bitirip,daha ilkbaharındayken karısını dövmesine neden olan anne babalar...
Bu insanlar medeniyet önünde kara duvardır.Bunlar daha medeniyetleşememişlerdir.Onlar için gelenek ve görenekler zamanla hukuk kurallarının yerini almıştır.Hukuk kuralları 18'inden sonra insanların reşit olduğunu,kız çocuklarının istediği kişiyle evlenebileceğini ya da zorla evlendirilemeyeceğini söylüyor.Töre kuralları ise gelenek ve göreneklerine karşı gelenin ölümle cezalandırılacağını söylüyor.
Hukuk kuralları adam öldürmenin hapis cezası olduğunu ,Töre kuralları ise adam öldürenin kız kardeşini,öldürülen kişinin abisine,kardeşine veya bir yakınına verileceğini,yâni berdel olacağını söylüyor...
Bu zihniyetler geçmişte yeniliği redede ede şimdi gelenek ve göreneklerimizin yerini almıştır.
Oysa "medeniyet yolunda başarı,yenileşmeye bağlıdır" demiş Mustafa Kemal Atatürk.
Bu gelenek ve görenekler yenileşmeyi redde eder.Dolayısıyla yenileşmenin olmadığı bir ülke de gelişme de beklenemez.Hiç dikkat ettiniz mi?Gelenek ve göreneklerine bağlı olan Afrika ülkeleri dünyanın en az gelişmiş ülkeleridir.Bunların saçma sapan gelenekleri çağdaşlaşmaya engel teşkil eder ki ediyor da.Bir Afrika geleneği,Mali'de kadın sünnetleri...Uzmanlar kız çocuklarını bütün ömürleri boyu düzeltilmesine imkan olmayan acılar içinde bırakacak olan bu insanlık dışı olan duruma son verilmesi için bütün dünya kamuoyunu yardıma çağırıyorlar ama bu çağrılar birçok insan gibi 3 aylık kızı bobo’yu bizzat sünnet etmeye kalkan 25 yaşındaki malili baba tarafından duyulmuyor.Küçük bobo ise kan kaybına dayanamayıp babası tarafından getirildiği dünyayı yine babası yüzünden terkediyor...Başka bir örnek Yine Afrika’da Masai gelinleri damadın evine giderken arkasına bakmamalıdır. Çünkü bakarsa geleneğe göre taş olacağı söylenir. Size de komik gelmedi mi? Batıl inançlar gelenek olarak benimsenmiş bunlarla da çağdaş olunurmuş. Siz bile inanmıyorsunuz aslında. Böyle saçma gelenekleri hiçbir çağdaş bilinçli insan kabul edemez.Gelenekler ve görenekler genellikle inanç ürünüdür ve tartışmasız benimsenir.Tartışmasız kabul edilen bir konu da çağdaş bir ülkenin yapacağı birşey değildir.Sizi bilmem ama ben bir konu da taraf olmak için ilk başta tez ve anti tezleri münazara usulü önce araştırıp sonra taraf olurum...Böylece her zaman seçtiğim bir şıkın doğru olduğuna inanırım...
SON...
Bu tür düşünceler ve davranışlar geri kafalılıktır.Geri kafalılık ise cehalettir.Şimdi sorarım size cehaletle bir ülke gelişebilir mi?.Cehaletle çağdaş uygarlık seviyesine ulaşılabilir mi?
Bugün 19 ziyaretçi (26 klik) kişi burdaydı!
h1#title{display: none;}
h2#title span {display: none;}
div.header{display: none;}
li.nav_element{list-style-type: none;}
li.nav_element{display: none;}